Montessori Eğitimi hakkında sizinle güzel bir yazı paylaştık.Çocukların doğumundan itibaren gelişimlerine destek veren montessori eğitimi nedir?Montessori eğitiminde öğretmenin görevi nasıl değişiyor?Montesori eğitimi ile ilgili paylaştığımız videoyu izlemek için sayfanın sonuna gidiniz. Montessori eğitmenliği ve Montessori liderliği hakkında daha fazla bilgi almak için web sitemiz 3M Akademi’yi ziyaret ediniz.Buraya tıklayarak Eğitim danışmanı arkadaşlarımız ile iletişime geçerek eğitim detayları hakkında bilgi alabilirsiniz.Montessori Eğitimi Çocuklar İçin Önemi
“Kendim yapabilmem için bana yardım et.”
Bu cümle Montessori Pedagojisinin ana fikridir. Bu, çocuğa kendi deneyimlerini yapması için fırsat tanımak ve bunu gerçekleştirebilmesi için de gerek duyduğu olanakların sağlanması anlamına gelir.
Montessori eğitiminde her çocuğun temel gelişiminin oluşturulması hedef alınır. Her çocuk birbirinden farklıdır. Çocukların temel kişiliklerinin oluşturulmasında aldıkları eğitimin çok büyük katkısı vardır.0-6 yaş grubu çocukların gelişiminde montessori eğitimi ışık tutmaktadır.
Her çocuk öğrenmek ister.Çocuklara ezberleyerek öğretmek yerine,bilgiyi somutlaştırarak materyallerle öğrenmelerini sağlamak amaçlanmıştır.Her çocuğun kendine has öğrenme şekli olduğunu bilmekte fayda var.Bu durumda Montessori eğitim sürecinin bir özü “kendi kendini eğitme” sürecidir. Bunun yanında bir de içsel inşa planı vardır. Bu nedenle Montessori pedagojisi doğrudan ve kararlı bir şekilde çocuk ve ihtiyaçları konusunda bilgi edinir.
Çocukların doğumundan itibaren belirli yaş aralıklarında belirli özellikler ön plana çıkmaktadır. Belirli özelliklerin geliştiği ve ilgili davranışın en iyi öğrenildiği bu dönemlere kritik dönem denir. 1-3 yaş arası çocuklarda konuşmayı öğrenmede kritik dönemleridir.Bu dönemde çocuklar öğrenmeye istekli iken çocuğa, dil gelişimini desteklemek için yoğun, kesintisiz ve disiplinli faaliyetler sunar. Çocuk bu faaliyetler sırasında kendi gelişimini doğal olarak takip ederek, doğal bir süreç içerisinde ilerler.Çocuk bu dönemde konuşma dışında çevreden renkleri ve sayıları, pasif bir şekilde duyguları çevrelerinden edindikleri yaşantılar aracılığı ile öğrenir. Üç yaşından altı yaşına kadar öğrenme süreci daha da aktifleşir. Artık sadece çevrenin sunduklarıyla değil,kendi duygu ve zeka bilinciyle araştırarak öğrenmeyi arzular.
Hazırlanan bir çevrede çocuk Maria Montessori’nin geliştirdiği öğretici materyallerle deneyimler yapar ve çevreyi kavrar. Bu çevrede özel olarak eğitilmiş eğitimciler dikkatli ve saygılı bir şekilde çocuğa refakat ederler. Normal eğitimde öğretmen pasif, öğrenmeye istekli aktif çocuklar varken montessori okullarında aktif öğretmen, pasif öğrenci anlayışı vardır. Montessori okullarına göre çocuk kendi kendilerine uygulayarak en iyi ve en kolay öğrenme yollarını keşfeder.Öğretmenin bu eğitimde görevi, çocukları gerektiğinde çocukların talebi üzerine yardım ederek engellerini kaldırmaya yardımcı olmak.Yıllardır içinde bulunduğumuz eğitim sistemine aykırı olarak görünse de çocuklarında saygı duyulmayı gerektiren bir birey olduklarını unutmayalım.Eğitimciler her bir çocuğun duyarlı evrelerinde belirli bir öğrenme içeriğine karşı hassas olduğunu bilirler. Yani hazırlanan bu ortamın şekillendirici elemanları yetişen bireyin gelişim düzeyine uygundur ve sürekli öğrenme işlemini sürdürmesinde teşvik edicidir.
Serbest çalışma Montessori pedagojisinin can alıcı noktasıdır. Burada çocuk neyle meşgul olmak istediğine, ne kadar ve kiminle olmak istediğini kendisi seçer. Serbest karar vermek çocuğu içinden gelen bir disipline sokar ve bu eğitimci tarafından belirlenmemiştir. Montessori çocuğa “Sulu boya ile çiçek temalı bir resim çizeceğiz.” demez. Çocuk eğer isterse resim yapar ve konusunu, çalışma yapacağı ortamı ve kullanacağı boyayı da kendisi seçer.Bunun sonucunda sakin ve gergin olmayan bir atmosfer oluşur.
Montessori Pedagojisi bireysel zekaya dayalı ve yaratıcı problem çözme becerisini teşvik ve talep eder. O, kendi ayaklarının üzerinde durmayı ve bağımsızlığı eğitir. Amaç güçlü bir kişilik ve öz denetimin oluşmasıdır.
Maria Montessori çocuğa saygı duyan tek eğitim sistemi olarak montessori okullarının temellerini atmıştır.Yetişkinlerin tek ben biliyorum anlayışını yanlış görmüş ve tek bir bilenin olmadığını çocuklarında bilen bireyler olarak görülmesi ve çocuğa saygı duyulması gerektiğini savunmuştur.Eğer çocuk sizden seçenekleri ile ilgili bir yardım isterse işte o zaman müdahale ederek yardımcı olunmasını istiyor.Onun rehberliğinde dünya genelinde anaokulları ve okullar kurulmuştur. Montessori okulları başarılı okullardır çünkü; bütün çocuklar onları teşvik eden bir şeyler bulduklarında ve kendi başlarına çalışma imkanına sahip olduklarında bir şeyleri başarmak isterler.
“Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu dönemde çocuk gelecekte olacağı yetişkini inşa eder. Sadece zeka değil, insanın bütün mümkün becerileri bu dönemde oluşur. Hiçbir yaşta çocuk zekice bir yardıma bu dönemde olduğu kadar ihtiyaç duymaz.”
Maria Montessori
[/vc_column_text][wpsm_woobox id=”25665″][wpsm_woobox id=”25665″][/vc_column][/vc_row]
