Nazan Bekiroğlu – La :Sonsuzluk Hecesi
“Ey benim yaradılışım, yolunu kaybetmiş yol arkadaşım.
Kimin bağrındaki kemikten yaratılmışsan ona gel. Eksik parçamı arar gibi seni arıyorum ben. Sen de beni ara. Boşluğunu doldur, eksiğini tamamla. Dünya dediğin bir kaza ertesi.
Aç kapılarını.
Elinle koymuş gibi bıraktığın yerde bul beni.
Gel neredeysen.
Cennet olsun yeniden…”
— La: Sonsuzluk Hecesi
Onu yalnız Adem değil bütün bir alem bekledi. Belliydi Havva’nın geleceği, gelmeyecek olan böyle beklenmezdi.
— La: Sonsuzluk Hecesi
Kendisini cennetin daha ilk sabahında, ilk anında bile Adem, cinnet aşkıyla şuurlu kulluk arasında emre amade buldu. Aşkın da aşkıydı bu.
— La: Sonsuzluk Hecesi
Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık.
Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı.
Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı.
— La: Sonsuzluk Hecesi
Üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için:
Bir: Kelimeler.
İki: Aşk.
Üç: Annelik duygusu.
Kelimeleri Adem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak Havva’ya kaldı.
Ama aşk çok ağırdı.
…..
Yarısını Adem sırtlandı, aşkın yarısı Havva’ya kaldı.
— La: Sonsuzluk Hecesi
” Tepeden tırnağa çamursun Adem ilk bakışta . Toprağın topraklığına batmış gibisin .Ama bu halinle kıymetlisin . Çünkü bu halini aşabilirsin . İçindeki kutsal ruha sahip çıkabilirsin . İşte o zaman melek değil ama melekler gibisin .Ve ey Adem , unutma , böyle bir tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır çeker . Çünkü sen o iki şey arasında özgür irade – bilinçli seçimsin…”
— La: Sonsuzluk Hecesi
Elini göğsünün üzerine koydu.
Sanki, dedi, bak tam şuramda, sol yanımda, kalbimin altında bir yer eksik kalıyor. Sonra bu kadarla kalmıyor, o eksiklik bütün ruhuma doluyor. Ne yapsam eksilmiyor ne yapsam dolmuyor.
— La: Sonsuzluk Hecesi