İçine bak,imkansiz birşey olmadığını göreceksin!
Nazan BEKİROĞLU’nun eşsiz dizelerinden birini paylaştık bugün sizlerle.Okuduğunuzda anlam kazanacak bu satırlar eşsiz bir kalemden dökülmüş ve sizlerinde severek okuyacağınızı düşündüğümüz Helal Et Gitsin Aklını şiiri… En güzel duygularla okumanız dileğiyle
Helal Et Gitsin Aklını
Kapat gözlerini önce. Ve hadi aç şimdi kendi içine.
Degil mi ki;
“Aslolan gözlerin kapalıyken yaşadıkların”.
Hala en güzel hikayeleri dünyalar bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın?
Ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın?
Ne seni hazmedebilen ne de senin hazmedebildiğin bir alemde için sızlıyor, biliyorum.
İçine bak, imkansız bir şey olmadığını göreceksin.
Kapat gözlerini gitsin.
Ama aç kendi içine..
Henüz bilmiyorsun;
Açtıkça gözlerini kendi içinden başka bir yere, gerçeğini kendi dışından başka bir yerde aradıkça, ona hiç ulaşamayacaksın.
Üstelik aradıkça kaybolacak, buldukça yok olacaksın.
Kurtulmaya çalıştığın bir lunaparkın baş döndürücü kalabalığında bir türlü kapıyı bulamayacaksın.Dahası, o kadar çok kurtulmaya çalıştığın panayırın güldüren aynalarından biri olacaksın sonunda.
Bir ayna ama, ne görücü ne gösterici.
Kapat gözlerini kendi içinden başka olan her şeye.
Nefesini tıkandığı yerde ilk sözü söyleyen olma.
Cümlelerde kaybolmaktan, sözlere kaybolmaktan da vazgeç.
Çünkü herkesin lugatı farklı, bunu hala bilmiyor musun?
Senin “yağmur’‘unla kimsenin ’’yağmur’’u sözcük biçiminde uymuyorsa birbirine, bu çaba niye?
Kapat gözlerini önce!
Ve aç kendi içine.
Bunu başarabilince, o zaman hem senin ’’yağmur’’unun hem benim ’’yağmur’’umun buluştuğu bir üçüncü bir ’’yağmur” mutlaka var olacak.
Bütün sözlerin üstündeki sözü göreceksin.
Bütün sözlerin üstündeki sözü gördüğün zaman,
“Dünya hayal olur, hayal gerçek”
O zaman içindeki hikaye daha derin sulara düşer ve anahtarlar kilidin içinde döner.
İşte kapı orada.
Ama bunun için ödemen gereken bir bedel olacak.
İşte sonsuz panayırdan selamete çıkabilmek için ödeyeceğin küçük bedel:
AKLIN!
Hadi şimdi bir zamanlar o kadar güvendiğin aklı, bir zamanlar yegane silahın olan aklı seni yollarda bırakan aklı yollarda bırak.
Hudutsuz bir hissizliğe sığınarak, güvenerek sezgiye;
Her hikayenin giriş gelişme ve sonuçtan ibaret bir bütün olduğunu inkar et.
Değil mi ki Doğum ve Ölüm tarihleri arasına sıkışmış bir hayat olacaksın.
Ve her dediğin doğru çıkacak.
Değil mi ki şimdiden bir “HİÇ’’sin.
Değil mi ki sen bir delisin.
Helal et gitsin aklını.
Aklın geride bile bile kalmasın…
Nazan BEKİROĞLU